Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
huyu mama amenimiminia marashi ili kunitayarisha kwa maziko.
kadın bu güzel kokulu yağı, beni gömülmeye hazırlamak için bedenimin üzerine boşalttı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
yeye amefanya alivyoweza; ameupaka mwili wangu marashi kuutayarisha kwa maziko.
kadın elinden geleni yaptı, beni gömülmeye hazırlamak üzere daha şimdiden bedenimi yağladı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
marashi haya yangaliweza kuuzwa kwa bei kubwa, maskini wakapewa hizo fedha."
‹‹bu yağ pahalıya satılabilir, parası yoksullara verilebilirdi.››
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
baadhi ya watu waliokuwa hapo walikasirika wakajisemea, "kwa nini kupoteza ovyo marashi haya?
bazıları buna kızdılar; birbirlerine, ‹‹bu yağ niçin böyle boş yere harcandı? Üç yüz dinardan fazlaya satılabilir, parası yoksullara verilebilirdi›› diyerek kadını azarlamaya başladılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
halafu, walirudi nyumbani, wakatayarisha manukato na marashi kuyapaka mwili wa yesu. siku ya sabato walipumzika kama ilivyoamriwa na sheria.
evlerine dönerek baharat ve güzel kokulu yağlar hazırladılar. ama Şabat günü, tanrı'nın buyruğu uyarınca dinlendiler.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
maria ndiye yule aliyempaka bwana marashi na kumpangusa kwa nywele zake. lazaro, kaka yake, ndiye aliyekuwa mgonjwa.)
meryem, rabbe güzel kokulu yağ sürüp saçlarıyla onun ayaklarını silen kadındı. hasta lazar ise meryemin kardeşiydi.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
basi, katika mji ule kulikuwa na mama mmoja aliyekuwa anaishi maisha mabaya. alipopata habari kwamba yesu yuko nyumbani kwa huyo mfarisayo, alichukua chupa ya alabasta yenye marashi.
o sırada, kentte günahkâr olarak tanınan bir kadın, İsanın, ferisinin evinde yemek yediğini öğrenince kaymaktaşından bir kap içinde güzel kokulu yağ getirdi. İsanın arkasında, ayaklarının dibinde durup ağlayarak, gözyaşlarıyla onun ayaklarını ıslatmaya başladı. saçlarıyla ayaklarını sildi, öptü ve yağı üzerlerine sürdü.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
yesu alikuwa bethania, nyumbani kwa simoni, mkoma. alipokuwa mezani kula chakula, mama mmoja aliyekuwa na chupa ya alabasta yenye marashi ya nardo safi ya thamani kubwa alikuja, akaivunja hiyo chupa, akammiminia yesu marashi hayo kichwani.
İsa beytanyada cüzamlı simunun evinde sofrada otururken yanına bir kadın geldi. kadın kaymaktaşından bir kap içinde çok değerli, saf hintsümbülü yağı getirmişti. kabı kırarak yağı onun başına döktü.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality: