Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
aile kucaklaması!
knuffel!
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
Şirin kucaklaması!
smurfenknuffel.
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
- hoşça kal kucaklaması?
afscheidsknuffel?
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
dalgaların birbirini kucaklaması.
golven grijpen elkaar.
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
bir Şirin kucaklaması daha!
nog een smurfenknuffel.
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
new york kucaklaması ve öpücüğü.
de kus en knuffel van new york.
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
yukarı kaldır. ayı kucaklaması!
doe dan.
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
toplantı kucaklaması. gelin bakalım.
reünie knuffel, kom hier.
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
- Şirin kucaklaması! - eve gidiyoruz.
- smurfenknuffel.
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
dokunma bana. - bu, bağışlama kucaklaması.
dit is een knuffel van vergeving.
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
düşmanların birbirini kucaklaması genç arkadaşını rahatsız etti.
het gezicht van oude vijanden die elkaar omarmen maakt je jonge vriend verlegen.
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
Şuan ölümün tatlı kucaklaması yakın, değil mi?
de omhelzing van de dood is dichtbij, of niet soms?
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
* tıpkı okyanus dalgalarının tembelce sahili kucaklaması gibi *
* like a lazy ocean hugs the shore *
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
aynı şekilde hırslı kişilerin kucaklaması gereken pek çok şeyden hoşnut kalmadıkları gibi.
zoals ze misnoegd kijken naar veel dingen die ambitieuze mannen moeten omarmen.
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
ama yine de daha iyi olmalısın çünkü şu an için tek düşünebildiğim kocam ve onun kucaklaması ve kokusu...
maar je gaat beter moeten doen, want ik kan alleen maar aan mijn man denken, zijn armen, zijn geur...
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
bu yüzden ben de okuldaki şapele gittim ve dua ettim. kapıdan girmesi ve beni kucaklaması için...
in al die maanden kreeg ik maar één kaartje... dus... ging ik elke dag naar de kapel van de school om te bidden.
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
umalım da bu onun iç bulimik kucaklaması olsun çünkü size söyleyeyim git gide ev kızı misali kabak gibi aranmaya başladı.
- laten we hopen dat ze haar innerlijke boulimia omarmd heeft, omdat ze een rare kleur heeft gekregen.
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
- tamam... İntihar kucaklaması ve sıradan kucaklama arasındaki fark, her ne olursa olsun eve gelmenizdir.
het verschil tussen een gewone squeeze en een suicide squeeze... is dat je hoe dan ook thuiskomt.
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
"kıçın tekinin beni kucaklaması!" ama korkmayasın, çok sevgili arkadaşımın hayatını kurtarmak için bir planım var.
maar ik heb een plan om het leven van m'n vriend te redden.
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
olive, chuck'ı kucaklaması için kollarına güvenirken ne yazık ki, doğruları söyleme ihtimali artan dudakları için aynı güveni duymuyordu.
je zou hen toch niet meebrengen? ik heb taartenmakers trucs nodig. en taartenmaakster volgt taartenmaker.
Last Update: 2016-10-29
Usage Frequency: 1
Quality: