Results for şaşırtmak translation from Turkish to English

şaşırtmak
surprise

seni şaşırtmak istemedim.
i didn't want to surprise you.

Şaşırtmak için dikkatli olun
be careful not to confuse

allah birini şaşırtmak isterse allah'a karşı kimse ona yardım edemez.
and whomsoever allah wants to put in al-fitnah [error, because of his rejecting the faith], you can do nothing for him against allah.

allah birini şaşırtmak isterse, sen onun için allah'a karşı hiçbir şey yapamazsın.
and whomsoever allah wants to put in al-fitnah [error, because of his rejecting the faith], you can do nothing for him against allah.

kalplerinde hastalık bulunanlar, insanları şaşırtmak ve farklı anlam vermek için benzer anlamlı olanlarının ardına düşerler.
as for those in whose hearts is deviance, they pursue what is metaphorical in it, courting temptation, and seeking its interpretation.

İlim dışı bir şekilde insanları şaşırtmak için yalan düzüp allah'a iftira edenden daha zalim kim olabilir?
so who is a greater wrongdoer than him who fabricates a lie against allah to mislead the people without any knowledge?

allah yolundan şaşırtmak (saptırmak) için büyüklük taslayarak (tartışır). dünyada ona bir rezillik vardır.
(disdainfully) bending his side, in order to lead (men) astray from the path of allah: for him there is disgrace in this life, and on the day of judgment we shall make him taste the penalty of burning (fire).

allah birini şaşırtmak isterse allah'a karşı kimse ona yardım edemez. İşte onlar, allah'ın kalplerini temizlemeyi dilemediği kişiler.
do not let yourself be aggrieved by the people who rush towards disbelief – those who say with their mouths, “we believe” but whose hearts are not muslims; and some jews; they listen a great deal to falsehood, and to other people who do not come to you; shifting allah’s words from their correct places; and say, “if this command is given to you, obey it, but if this is not given to you, then refrain”; and the one whom allah wills to send astray, you will never be able to help him in the least against allah; they are those whose hearts allah did not will to cleanse; for them is disgrace in this world, and for them is a great punishment in the hereafter.

diğerleri de benzer anlamlıdır (müteşabih). kalplerinde hastalık bulunanlar, insanları şaşırtmak ve farklı anlam vermek için benzer anlamlı olanlarının ardına düşerler.
as for those in whose hearts is deviation [from truth], they will follow that of it which is unspecific, seeking discord and seeking an interpretation [suitable to them].

"size bu verilirse alın, bu verilmezse sakının," diyorlar. allah birini şaşırtmak isterse allah'a karşı kimse ona yardım edemez.
and whosesoever temptation allah willeth, thou shalt not avail him against allah in aught.

allah'ın yolundan şaşırtmak için boynunu öteye döndürerek (kabara kabara tartışmasını sürdürür), dünyada onun için bir kepazelik vardır. kıyamet günü de ona yangın azabını taddıracağız:
(disdainfully) bending his side, in order to lead (men) astray from the path of allah: for him there is disgrace in this life, and on the day of judgment we shall make him taste the penalty of burning (fire).