Results for yakılması translation from Turkish to English

yakılması halinde tehlikeli gazlar açığa çıkartır.
in case it is burned, hazardous gases occur.

İki makedon ortodoks kilisesinin yakılması sonrasında hükümet ve dini cemaatler durumu sakinleştirmeye çalışıyor.
the government and religious communities are attempting to calm the situation following the burning of two macedonian orthodox churches.

görüşmlere yeşil ışık yakılması yönünde bir karar için 25 ab üye ülkesinin de oybirliğiyle desteği gerekiyor.
a decision giving the green light for the talks needs the unanimous support of all 25 eu member nations.

aksi takdirde, türkiye'nin ab hedefine yeşil ışık yakılması için bir yıl daha beklemesi gerekecek.
if that fails, turkey will have to wait another year for the green light on its eu membership bid.

sığır yetiştirme ve pirinç üretiminin yol açtığı metan gazı ve zirai atıkların yakılması sonucu ortaya çıkan azot ve karbon oksitleri bu artışın başlıca kaynakları arasında.
sources include methane associated with stock breeding and rice production, as well as nitrogen and carbon oxides produced by the burning of agricultural refuse.

24–25 ağustos 1814'te 1812 savaşı sırasında britanya kuvvetleri washington'ın yakılması olarak bilinen bir baskınla başkenti işgal etti.
on august 24–25, 1814, in a raid known as the burning of washington, british forces invaded the capital during the war of 1812.

aksi takdirde, türkiye'nin ab hedefine yeşil ışık yakılması için bir yıl daha beklemesi gerekecek. prodi, türkiye büyük millet meclisi'ne hitap eden ilk ak başkanı oldu.
if that fails, turkey will have to wait another year for the green light on its eu membership bid. prodi is the first ec president to have addressed turkey's general assembly.

"kilise ve camilerin yakılması adalet ve barışı, hele ilerlemeyi kesinlikle desteklemez," diyen anastasios şöyle devam etti: "tam tersine bu, balkanlar'ı krize, bölünmelere ve trajedilere götüren zamanlara ve eylemlere bir dönüştür."
"the burning of churches and mosques does not promote justice and peace, and certainly not progress," said the archbishop. "on the contrary, it is a return to times and practices which led the balkans to stagnation, divisions and tragedies."