Results for paralel translation from Turkish to Serbian

paralel
paralela

paralel port denetleyici
паралелни контролор

kuçi: sırp "paralel yapıları" gitmeli
kuči: srpske „paralelne strukture“ moraju da odu

başka bir kullanıcı olarak paralel oturum başlat
Покрени напореду сесију за другог корисника

bentler: paralel yapıların varlığı siyasi bir meseledir.
bentler: postojanje paralelnih struktura je političko pitanje.

paralel kurumlar, sırbistan'ın ab sürecinde anlaşmazlık konusu
paralelne institucije sporno pitanje u nastojanjima srbije za prijem u eu

sırp paralel yapıları, kuzey kosova'daki mahkemeyi işgal etti
srpske paralelne strukture zauzele sud na severu kosova

bu sözde paralel yapılar, sorunun büyük bir kısmını oluşturuyor.
te takozvane paralelne strukture su veliki deo problema.

bunu da sırp paralel yapılarının dağıtılması ve bir polis varlığı oluşturulması izleyecek.
posle toga bi usledili uklanjanje srpskih paralelnih strutkura i uspostavljanje policijskog prisustva.

bildt'ten, kosova'nın kuzeyiyle ilgili paralel müzakere önerisi
bilt želi paralelne razgovore o severu kosova

setimes: belgrad destekli paralel yapılar sorununu nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz?
setimes: kako ćete rešiti problem paralelnih organa vlasti koje podržava beograd?

birinci terasta, nehre paralel şekilde kentin eski valea orasului semti yer alıyor.
stari deo grada valea orasului nalazi se na prvoj zaravni, paralelno sa rekom.

bir diğer romen atlet, marius urzica ise paralel bar kategorisinde bronz madalya kazandı.
još jedan rumunski gimnastičar, marijus urzika, osvojio je bronzanu medalju u takmičenju na karikama.

bu haklı bir adaletin güvencesi olacak ve sözde paralel yapıları önemsiz kılacaktır." dedi.
to će biti garancija za pošteno pravosuđe i učiniće takozvane paralelne strukture irelevantnim", rekao je šef euleks-a iv de kermabon.

konferansa paralel olarak düzenlenen terörle mücadele ekipmanları sergisine, 15 ülkeden yaklaşık 70 firma katılıyor.
na izložbi antiterorističke opreme koja se održava paralelno sa konferencijom učestvuje oko 70 kompanija iz 15 zemalja.

paralel müzakerelerin amacı, kosova'da yaşayan sırp toplumuna daha etkili bir yardım eli uzatmak olacak.
cilj paralelnih razgovora bilo bi bolje približavanje srpskoj zajednici na kosovu.

başbakan, "bu durum oradaki şartlar ve paralel yapıların kabul edilmesinden kaynaklanmaktadır." dedi.
"ova situacija je stvorena tamošnjim uslovima i prihvatanjem paralelnih struktura", rekao je on.

bitiki, bu tür olayların "kuzeydeki paralel yapıların ve organize suçun kurbansız olmadığını" gösterdiğini belirtti.
takvi incidenti, kaže bitići, pokazuju da „paralelne strukture i organizovani kriminal na severu nisu bez direktnih žrtava“.

raporda, "ordunun etkisiyle ilgili olarak, ordu üzerindeki sivil denetim ab üye ülkelerindeki uygulamalara paralel şekilde güçlendirildi.
«kada je u pitanju uticaj vojske, civilna kontrola vojske je učvršćena u nameri da se uskladi sa praksom zemalja članica eu.

fitch ratings'e göre, hareket hırvatistan'ın ülke tavanının bbb+'ya çıkarılmasına paralel olarak gerçekleşti.
prema navodima fič rejtings, taj potez u skladu je sa podizanjem rejtinga hrvatske na bbb+.