Usted buscó: оставив (Ruso - Turco)

Тогда, оставив Его, все бежали.
o zaman öğrencilerinin hepsi onu bırakıp kaçtı.

И Фемудян, никого от них не оставив,
rahime atılan nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma o'na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de o’na aittir.

И они тотчас, оставив сети, последовали за Ним.
onlar da hemen ağlarını bırakıp onun ardından gittiler.

самудитов, не оставив [никого в живых],
rahime atılan nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma o'na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de o’na aittir.

И он, оставив все, встал и последовал за Ним.
o da kalktı, her şeyi bırakıp İsanın ardından gitti.

Они обговорили свое дело, Оставив в тайне обсуждение свое.
(fir'avn'ın topladığı büyücüler), işlerini kendi aralarında tartıştılar ve gizli konuştular.

Теперь, оставив страх, Прижми к себе свое крыло.
korkudan (açılan) kollarını kendine çek.

После сего Павел, оставив Афины, пришел в Коринф;
bundan sonra pavlus atinadan ayrılıp korinte gitti.

И они тотчас, оставив лодку и отца своего, последовали за Ним.
hemen tekneyi ve babalarını bırakıp İsanın ardından gittiler.

Испугавшись неизвестного звука, оно даже может убежать, оставив своего детёныша.
sesten ürktükleri zaman, küçük yavrularını bile bırakıp kaçabilirler.

Оставив (в одиночестве) всех тех, Кого Господь в напарницы вам создал?
"bırakıyorsunuz da sizler için yarattığı eşleri!

И, оставив их, отошел опять и помолился в третий раз, сказав то же слово.
onları bırakıp tekrar uzaklaştı, yine aynı sözlerle üçüncü kez dua etti.

Сие же все было, да сбудутся писания пророков. Тогда все ученики, оставив Его, бежали.
ama bütün bunlar, peygamberlerin yazdıkları yerine gelsin diye oldu.›› o zaman öğrencilerin hepsi onu bırakıp kaçtı.

Когда вас зовут на соборную молитву в пятницу, проявляйте рвение в поминании Аллаха, оставив торговые дела.
cuma günü namaz için çağrıldığı(nız) zaman, allah'ı anmaya koşun, alışverişi bırakın.

Оставив прямой путь, они заблудились, идя по следам Валаама, сына Восорова, который возлюбил мзду неправедную,
haksızlıkla elde ettiği kazancı seven beor oğlu balamın yolunu tutarak doğru yolu bırakıp saptılar.

Аллах погубил жителей этого селения, оставив там ясное знамение, свидетельствующее о могуществе Аллаха для тех, кто разумеет.
aklını kullanan bir toplum için apaçık bir ders olarak oradan bazı kalıntılar bıraktık.

И повторяй имя Того, кто заботился о твоём сотворении и воспитании, и, оставив всё, целиком посвяти себя поклонению Аллаху.
rabbinin adını an ve bütün gönlünle o'na yönel.

Ибо вы, оставив заповедь Божию, держитесь предания человеческого, омовения кружек и чаш, и делаете многое другое, сему подобное.
siz tanrı buyruğunu bir yana bırakmış, insan töresine uyuyorsunuz.››

Едва увидев торг иль легкую забаву, Они тотчас бросаются туда, Тебя оставив (проповедь читать), стоящим одиноко.
bazıları, bir ticaret veya bir eğlence gördükleri zaman, seni ayakta bırakıp oraya akın ettiler.

О вы, которые уверовали! Когда возглашают азан (призыв) на пятничную молитву, то устремляйтесь поминать Аллаха усердно, оставив торговлю.
ey iman edenler, cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen allah'ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın.