Vous avez cherché: corpse (Anglais - Turc)

corpse
ceset

corpse bride
Ölü gelin

a bear will not touch a corpse.
bir ayı cesede dokunmaz.

now, i am little more than a corpse.
bir ikinci silah da tutukluk yaptı.

when the crew return, they find millburn's corpse.
mürettebat döndüğünde, millburn cesedini bulurlar.

starkiller takes one last look at juno's corpse and dies.
starkiller son kez juno'nun cesedine bakar ve ölür.

am i less able than a raven to bury the corpse of my brother?"
"Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömmekten aciz miyim?"

"in 1997 he was approached by cannibal corpse through several relations.
1997 yılında cannibal corpse ile çeşitli yollarla irtibata geçti.

on these he encountered a diseased man, a decaying corpse, and an ascetic.
bu yüce insanın burada dünyaya gediğini gösteren bir dikili taş yaptırdı.

i was unable to be like this raven, and bury my brother's corpse.”
"Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömmekten aciz miyim?"

am i not able to be as this raven and so hide my brother's naked corpse?
"Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömmekten aciz miyim?"

am i less able than a raven to bury the corpse of my brother?" he became greatly remorseful.
"yazıklar olsun bana, şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömmekten âciz miyim ben?" dedi ve pişman olanlardan oldu.

then god sent a raven digging the ground, to show him how to cover his brother's corpse.
allah, kardeşinin ölüsünü nasıl gömeceğini göstermek üzere, ona yeri eşeleyen bir karga gönderdi.

i was unable to be like this raven, and bury my brother's corpse.” so he became full of regrets.
"yazık bana; kardeşimin cesedini gömme konusunda bu karga kadar bile olamadım," diyerek pişman oldu.

am i unable to be [even] like this crow and bury my brother’s corpse?’ thus he became regretful.
"yazık bana; kardeşimin cesedini gömme konusunda bu karga kadar bile olamadım," diyerek pişman oldu.

"who wants to see their children's corpses?
"kim çocuğunun cesedini görmek ister?