검색어: do not take with alcohol (영어 - 터키어)

컴퓨터 번역

인적 번역의 예문에서 번역 방법 학습 시도.

English

Turkish

정보

English

do not take with alcohol

Turkish

 

부터: 기계 번역
더 나은 번역 제안
품질:

인적 기여

전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.

번역 추가

영어

터키어

정보

영어

god says, "do not take two gods.

터키어

allah dedi ki: "İki İlah edinmeyin: o, ancak tek bir İlah'tır.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

believers, do not take intimates with other than your own.

터키어

ey iman edenler! kendi dışınızdakilerden sırdaş edinmeyin.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

do not take them for guides or helpers,

터키어

bir daha da onlardan ne dost edinin ne de yardımcı.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

i love that i do not take things lightly.

터키어

olayları hafife almayan halimi seviyorum.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

and [even] when admonished do not take admonition,

터키어

düşünüp taşınmaya çağrıldıklarında düşünmüyorlar.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

and do not take god’s revelations for a joke.

터키어

allah'ın ayetlerini eğlence aracı yapmayın.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

do not take the jews and the christians for your allies.

터키어

yahudi ve hıristiyanları velî edinmeyin.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

allah says: 'do not take to yourself two gods.

터키어

allah buyurdu ki: "İki ilah edinmeyin; o sadece bir tek ilahtır.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

... you are there, and yet you do not take vengeance!

터키어

milli sınırların üzerinde bir müzisyendi denebilir.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

do not take the faithless for friends instead of the faithful.

터키어

müminleri bırakıp da küfre sapanları dostlar edinmeyin.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

and allah has said, "do not take for yourselves two deities.

터키어

allah buyurdu ki: İki tanrı edinmeyin! o ancak bir tanrı'dır.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

and i had a little tube with alcohol in it to send to the geneticists.

터키어

yanımda, genetikçilere vermek için getirdiğim, içinde alkol olan ufak bir tüpe koydum.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

tolerance and interactions with alcohol or other drugs complicate calculations further.

터키어

tolerans ve alkol ya da diğer uyuşturucularla etkileşim hesaplamaları daha da karmaşık hale getirir.

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

영어

in france, drivers found combining drugs with alcohol receive a higher penalty.

터키어

fransa’da, uyuşturucuyla birlikte alkol aldığı saptanan sürücülere daha yüksek cezalar verilmektedir.

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

영어

and barnabas determined to take with them john, whose surname was mark.

터키어

barnaba, markos denilen yuhannayı da yanlarında götürmek istiyordu.

마지막 업데이트: 2012-05-06
사용 빈도: 1
품질:

영어

if you think of everything in your life that you own, when you walk out that door, what do you consider to take with you?

터키어

eğer hayatınızdaki sahip olduğunuz herşeyi düşünürseniz, o kapıdan çıkarken, yanınıza neleri almayı düşünürsünüz ?

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

everywhere i went, i felt like my imagination was the only suitcase i could take with me.

터키어

gittiğim her yere yanımda taşıyabileceğim tek bavulum hayalgücümdü.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

much more complicated, is the issue of which direction the union should take with regard to further political and policy integration.

터키어

birliğin, politik ve uygulanan politkalar anlamında bütünleşmede birliğin hangi yönü izlemesi gerektiği konusu ise çok daha karmaşık.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

i kept imagining all the walks i might not take with them, the art projects i might not mess up, the boyfriends i might not scowl at, the aisles i might not walk down.

터키어

onlarla yapamayacağım yürüyüşleri hayal ettim, mahvedemeyeceğim sanat projelerini, somurtamayacağım erkek arkadaşlarını, kürsüye yürürken eşlik edemeyeceğim evlilik törenlerini.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

now, the exact figures here, we should take with a big grain of salt, but there seems to be a consensus that the risk is substantial.

터키어

Şimdi, burada kesin rakamları büyük bir şüphe ile almamız gerekir, ama riskin büyük olduğu konusunda fikir birliği var gibi görünmekte.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

인적 기여로
7,763,392,820 더 나은 번역을 얻을 수 있습니다

사용자가 도움을 필요로 합니다:



당사는 사용자 경험을 향상시키기 위해 쿠키를 사용합니다. 귀하께서 본 사이트를 계속 방문하시는 것은 당사의 쿠키 사용에 동의하시는 것으로 간주됩니다. 자세히 보기. 확인