Je was op zoek naar: refused;refused (Engels - Turks)

[ ] refused
[ ] reddedildi

file refused
dosya reddedildi

he refused.
doğrusu cennette ne acıkırsın, ne de çıplak kalırsın; orada ne susarsın ne de güneşin sıcağında kalırsın" dedik.

connection refused
bağlantı reddedildi

krivokapic refused.
krivokapiç ise talebi reddetti.

he refused to pay.
o ödemeyi reddetti.

connection actively refused
bağlantıya izin verilmedisocket error code connectiontimedout

congress refused to act.
kongre eylemi reddetti.

connection to %1 refused
% 1 adresine bağlantı reddedildi

connection to server refused
sunucuya bağlantı reddedildi

bulgartabac refused to comment.
bulgartabac yorum yapmayı reddetti.

jurcic, however, refused it.
ancak jurciç teklifi reddetmişti.

he refused to do much campaigning.
Çok kampanya yapmayı reddetti.

he hesitated, but refused again.
tarquin tereddüt etti ancak tekrar reddetti.

grant refused to accept defeat.
grant yenilgiyi kabul etmeyi reddetti.

tom refused to come. i wonder why.
tom gelmeyi reddetti. sebebini merak ediyorum.

he flatly refused her requests for help.
onun yardım teklifini açıkça reddetti.

to my surprise, he refused my offer.
benim için sürpriz oldu, o benim teklifimi reddetti.

thus those before them refused to believe.
onlardan öncekiler de böyle yalanlamıştı.

they prostrated (all) except iblis (satan), who refused.
onlar hemen secde ettiler; yalnız İblis hariç. o, diretti.