Je was op zoek naar: ensomme (Noors - Turks)

ensomme.
yalnızdı.

ensomme vind.
yalnιz rüzgar.

ensomme, ja.
elbette.

de er ensomme.
onlar yalnız.

- ensomme mennesker?
- yanlız insanlar mı?

det var ensomme år.
yalnızlık içinde geçen yıllardı.

"den ensomme trosten,
"ardıç kuşu yalnızdır..."

ensomme helter så sant.
yalnız kahramanlar, doğru.

220... 56 ensomme ulven...
İki-iki-sıfır-beş-altı... yalnız kurt beklemede. yalnız kurt konuşuyor.

- ensomme betaler ekstra.
ve kimsesiz insanlar fazladan öderler.

- frøken ensomme hjerter ?
tanıştığımıza sevindim, nick.

dette er ensomme ulven.
tamam.

paula schultz' ensomme grav
yedinci bölüm paula schultz'un yalnız mezarı

-du har ensomme øyne, kenny.
o halt hıristiyanlar ve beyin özürlüler içindir. yalnızlığın gözlerinden okunuyor kenny.

de fleste er ensomme problemdrankere.
bunların çoğu yalnızlık ve sorunlardan kaçmak için içer, anladınız mı?

"lngen flere ensomme netter
"yalnız gecelere paydos

den godtar ingen ensomme ulver
yalnız kurtlara ayıracak vakti yoktur, chazz.

den ensomme betjenten trenger en biff.
- bill. - evet? yalnız çavuşa biraz et lazım.

eller amber, den ensomme rømlingen.
ya da... amber, yalnız kaçak.

- vi er på en måte ensomme ulver...
biz yalnız kurt gibiyiz...