Je was op zoek naar: hediye (Turks - Frans)

hediye
présent

hediye:
bonus & #160;:

geçersiz hediye kartı kodu
code de la carte cadeau non valable

o bize bir hediye verdi.
elle nous donna un présent.

hediye çeki kodunu kontrol et
vérifiez le code de la carte cadeau

her çocuğa bir hediye verildi.
chaque enfant a reçu un cadeau.

hediye kart kodu doğru girilmiş görünmüyor
le code de la carte cadeau saisi semble ne pas être valable

sana cevap verebilmek için bütün siteleri dolaştım hediye internet için
sana cevap verebilmek için bütün siteleri dolaştım hediye internet için 😔

ben onlara bir hediye göndereyim de bakayım elçiler ne ile dönecekler.
moi, je vais leur envoyer un présent, puis je verrai ce que les envoyés ramèneront».

ben onlara bir hediye göndereyim de, elçilerin ne ile döneceklerine bakayım" dedi.
et c'est ainsi qu'ils agissent.

"ben onlara bir hediye göndereyim de, bir bakayım elçiler neyle dönerler."
moi, je vais leur envoyer un présent, puis je verrai ce que les envoyés ramèneront».

"Şimdi ben onlara bir hediye göndereceğim ve bakacağım elçiler neyle geri dönecekler."
moi, je vais leur envoyer un présent, puis je verrai ce que les envoyés ramèneront».

biz ona İshak'ı ve yakub'u hediye ettik. hepsini doğruya ve güzele kılavuzladık.
et nous lui avons donné isaac et jacob et nous les avons guidés tous les deux.

biz ona İshak'ı ve yakub'u da hediye ettik: hepsine de doğru yolu gösterdik.
et nous lui avons donné isaac et jacob et nous les avons guidés tous les deux.

kendisine hemen cevap vermiş. yahya'yı ona hediye etmiş, karısını kendisi için doğurmaya elverişli hale getirmiştik.
nous l'exauçâmes, lui donnâmes yahya et guérîmes son épouse.

ona İshak'ı bağışladık, ayrıca yakub'u da hediye ettik. hepsini hak ve barış için çalışan insanlar yaptık.
et nous lui donnâmes isaac et, de surcroît jacob, desquels nous fîmes des gens de bien.

bu durumda onlara müt'a (hediye cinsinden bir şeyler) verin. zengin olan durumuna göre, fakir de durumuna göre vermelidir.
donnez-leur toutefois - l'homme aisé selon sa capacité, l'indigent selon sa capacité - quelque bien convenable dont elles puissent jouir.

ruh: “ben” dedi, “rabbinden sana gelen bir elçiyim.sana tertemiz bir erkek çocuk hediye edeyim diye geldim.”
il dit: «je suis en fait un messager de ton seigneur pour te faire don d'un fils pur».

bir makaleyi sağ üst köşedeki paylaşım simgelerine tıklayarak paylaşabilirsiniz. le monde'un önceden yazılı izni olmaksızın bir makalenin tamamen veya kısmen çoğaltılması kesinlikle yasaktır. daha fazla bilgi için genel satış koşullarımıza bakın. herhangi bir yetkilendirme talebi için syndication@lemonde.fr ile iletişime geçin. abone olarak, fo sayesinde sevdiklerinizden birine ayda beş adede kadar makale hediye edebilirsiniz.
vous pouvez partager un article en cliquant sur les icônes de partage en haut à droite de celui ci. la reproduction totale ou partielle d’un article, sans l’autorisation écrite et préalable du monde, est strictement interdite. pour plus d’informations, consultez nos conditions générales de vente. pour toute demande d’autorisation, contactez syndication@lemonde.fr. en tant qu’abonné, vous pouvez offrir jusqu’à cinq articles par mois à l’un de vos proches grâce à la fo