Je was op zoek naar: müze (Turks - Japans)

müze
博物館

bir müze.
ああ確かに

müze kapalı.
博物館は閉館しましたよ。

- müze rehberiymiş.
博物館ガイドだってな？

müze işe tamamlandı.
美術館の事件は 解決した

- bir müze parçası.
博物館のだ

müze benim sorumlulugumda.
博物館は 私の管轄なんです

müze buna çok kızacak!
. 博物館がカンカンに怒るぞ

- müze güvenlikçisi mi söyledi?
警備員が話したか

- müze kızı, öyle değil mi?
- the museum girl, isn't it? i knew it.

hey, şu müze nerede demiştin?
その博物館は どこだって？

daha kötü bir müze rehberi olamaz.
クビにしろ 最悪のガイドだ

müze, 10 dakika içinde kapanacak.
この博物館はあと10分で 閉館いたします

müze tarihindeki en seksi gece bekçisi.
今までで最もセクシーな夜間警備員

garaj gibi müze gibi bir yerin altında.
何が見える？ -ルーブルだ -どこ？

"o müze yöneticisi, ben davul öğretmeniyim.
俺達の給料だと

altı üstü bir müze. milli muhafızlara gerek yok.
そんなの必要ないわ

bahsettiğin şu santa fe'deki müze var ya?
ドライブだ

ama onu sergilemeye basladilar, sonrasinda da müze yandi.
だが展示はされなかった

bir müze açacak kadar elimizde çalıntı sanat eseri var.
美術館を始められるほど 盗まれた美術品も十分ある