You searched for: as long as you (Engelska - Turkiska)

please stay as long as you wish.
lütfen istediğin kadar uzun kal.

as long as you live i’ll live
oy sen yasaki ben yasiyim

you can stay here as long as you like.
İstediğin kadar burada kalabilirsin.

you're safe as long as you stay here.
burada kaldığın sürece güvendesin.

as long as you're here, i'll stay.
sen burada olduğun sürece, ben kalacağım.

you can stay here as long as you keep quiet.
sessiz kaldığın sürece burada kalabilirsin.

as long as you have hope, a chance remains.
umudun olduğu sürece, bir şans vardır.

i don't care as long as you are happy.
sen mutlu olduğun sürece umurumda değil.

you may stay at my house as long as you like.
İstediğin sürece evimde kalabilirsin.

i don't care as long as you're happy.
mutlu olduğun sürece umurumda değil.

i'll work as long as i live.
yaşadığım sürece çalışacağım.

narrator: ... as long as their boat.
belgesel: ... bu tekne kadar büyük.

a is 5 times as long as b.
a, b'nin 5 katı kadar uzundur.

you're welcome to stay with us as long as you want.
bizimle istediğiniz kadar uzun süre kalabilirsiniz.

as long as you are with him, you can't be happy.
onunla beraber olduğun sürece mutlu olamazsın.

he wants to live as long as he can.
elinden geldiğince uzun yaşamak istiyor.

you can stay here as long as you don't make any noise.
herhangi bir gürültü yapmadığın sürece burada kalabilirsin.

i'll support you as long as i live.
yaşadıkça sana destek olacağım.

as long as you stay within reach of the antenna it suffices.
antenin menzili içerisinde olduğunuz sürece bağlantı kurulabiliyor.

any flower will do as long as it's red.
bir çiçek kırmızı olduğu sürece işe yarar.