Şunu aradınız:: paraissait (Fransızca - Türkçe)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

French

Turkish

Bilgi

French

paraissait

Turkish

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Fransızca

Türkçe

Bilgi

Fransızca

il était monté sur un chérubin, et il volait, il paraissait sur les ailes du vent.

Türkçe

rüzgarın kanatları üstünde belirdi.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

il ne fit point parmi eux le dénombrement de lévi et de benjamin, car l`ordre du roi lui paraissait une abomination.

Türkçe

yoav levililerle benyaminlileri saymadı; çünkü kralın bu konudaki buyruğunu benimsememişti.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

a leur aspect, toutes les quatre avaient la même forme; chaque roue paraissait être au milieu d`une autre roue.

Türkçe

dördü de birbirine benziyor, iç içe girmiş bir tekerleği andırıyordu.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

ils emportèrent asaël, et l`enterrèrent dans le sépulcre de son père à bethléhem. joab et ses gens marchèrent toute la nuit, et le jour paraissait quand ils furent à hébron.

Türkçe

yoav'la adamları asahel'i götürüp beytlehem'de babasının mezarına gömdüler. sonra bütün gece yürüyerek gün doğumunda hevron'a vardılar.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

amnon était tourmenté jusqu`à se rendre malade à cause de tamar, sa soeur; car elle était vierge, et il paraissait difficile à amnon de faire sur elle la moindre tentative.

Türkçe

amnon üvey kızkardeşi tamar yüzünden yatağa düşecek kadar üzüntüye kapıldı. Çünkü tamar erden bir kızdı ve amnon ona bir şey yapmayı olanaksız görüyordu.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Fransızca

et [il accueillit le repentir] des trois qui étaient restés à l'arrière si bien que, toute vaste qu'elle fût, la terre leur paraissait exiguë; ils se sentaient à l'étroit, dans leur propre personne et ils pensaient qu'il n'y avait d'autre refuge d'allah qu'auprès de lui.

Türkçe

(savaştan) geri bırakılan üç (kişiyi) de (bağışladı). Öyle ki, bütün genişliğine rağmen yeryüzü onlara dar gelmişti, nefisleri de kendilerine dar (sıkıntılı) gelmişti ve o'nun dışında (yine) allah'tan başka bir sığınacak olmadığını iyice anladılar.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Daha iyi çeviri için
7,770,021,126 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam