Şunu aradınız:: wanaagsan (Somalice - Türkçe)

dhexgalna addoomadayda (wanaagsan).
(seçkin) kullarım arasına katıl,

waxayna heli cabbid wanaagsan.
dolu kadehler...

ee nabiyow samir samir wanaagsan.
(resulüm!) Şimdi sen güzelce sabret.

kuwa wanaagsan waxay gali naciima (janno).
gerçek şu ki, ebrar olanlar, elbette nimetler içindedirler.

waxaase doortay eebihiis wuxuuna ka dhigay kuwa wanaagsan.
ama rabbi, kendisini seçti de onu en iyi, en has kullarından kıldı.

way dhakreen, eebana wuu ka abaalmariyey eebana u wanaagsan wax abaal mariya.
(yahudiler) tuzak kurdular; allah da onların tuzaklarını bozdu. allah, tuzak kuranların hayırlısıdır.

miyuusan eebe ahayn kan ugu xukun wanaagsan. (eebaa xukun wanagsan).
allah bilgelerin en bilgesi değil midir?

hadday ku toosaan dadku jidka (wanaagsan) waxaaan ka waraabinlahayn biyo badan.
allah teâlâ şöyle buyurur: “eğer insanlar ve cinler, allah'ın yolunda dosdoğru yürüselerdi, onlara bol yağmur verir, rızıklarını bollaştırırdık. [5,66; 7,96; 6,44; 23,55-56]

ruuxii gaalooba isagay (dhibi) gaalimadiisu, ruuxii camal wanaagsan fala naftiisa yuu u goglay.
her kim inkâr ederse, inkârı kendi aleyhinedir. kim de salih amel işlerse, onlar kendileri için rahat bir yer hazırlamış olurlar.

ee raaci (dhaafso) tan wanaagsan midda xun anagaa og waxay tilmaamiye (sheegi).
fakat onlar ne yaparlarsa yapsınlar, sen yine de kötülüğü en iyi tarzda sav. biz onların, senin hakkındaki asılsız iddialarını pek iyi biliriz.