İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
o bambaşka bir hikaye duymuştu
he heard a very different story.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bu, bambaşka bir konuşmanın konusu.
well, that's a whole other lecture.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Öte yandan insanlar bambaşka bir konu.
people, on the other hand, was a different subject.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
simpsonlar yerine bambaşka biri ortaya çıkabilir.
it could end up looking like humpty dumpty or somebody else.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bambaşka bir yolla bu gelişen dünyaya bakmak bu.
it's a whole new different way of looking at the world that is now emerging.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
deri bambaşka bir sey, belki de en zor kısmı işin.
the skin's a whole another thing, probably the hardest part.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
fakat size bambaşka bir problem daha sunmama izin verin.
but let me bring you to a very different problem.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bambaşka bir virüs olacak ki, bu aşı da işe yaramayacak.
the vaccine will probably be useless.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ama bu üniversiteli kızlar gelecek hakkında bambaşka görüşlere sahipler.
but these college girls had a completely different view of their future.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ama bambaşka birşey daha oldu; o an, resmin tamamını görebilmiştim.
but something else happened, which was an epiphany in my life.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
biri veya ikisi de kim bilir? veya bambaşka birşey de olabilir.
one or both, who knows? or it could be something completely different.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bambaşka bir paradigma yer buldu kendine.transistörler tahtadan olmamaya başladı.
whole different paradigm -- transistors came out of the woodwork.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bugün sizlerden intihar bombacısı olan bu çocuklara bambaşka gözlerle bakmanızı istiyorum.
today, i want you to look at children who become suicide bombers through a completely different lens.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
politik ve askeri liderlerimiz bize bir şeyler anlatıyor fotoğrafçılar ise bambaşka bir şey söylüyorlardı.
our political and military leaders were telling us one thing and photographers were telling us another.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
chapel hill trajedisi: 'katil müslüman olsaydı hikâye bambaşka olurdu'
tragedy in chapel hill: 'if the murderer were muslim the story would have been different' · global voices
Son Güncelleme: 2016-02-24
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bilim dünyası için de büyük camgözleri görmek bambaşka bir deneyim çünkü gerçekten muhteşem hayvanlar.
and it's a fantastic opportunity in science to see and experience basking sharks, and they are awesome creatures.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
annemin, ben uyuşturucu kullanmayı bıraktıktan sonra hayata bambaşka bir şekilde bakmaya başladığını da söylemeliyim.
i have to say as well that my mother gained a new sense of her life after i stopped using drugs.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
tabii ki dünyadaki politik merciler bu iki kavramı kutuplaştırıp iki bambaşka kavram haline getirmek için inanılmaz gayret gösteriyorlar.
of course the political agendas in the world has been very obsessed, polarizing the two against each other into different, very normative ideas.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
aynı şeyden muzdarip olmasını ve... ...aynı hastalığı olan insanları korumak... ...için çok çabalamasını bambaşka buluyorum.
and i just find it so bizarre that she's suffering from the same thing that she tried so hard to protect people from.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
onları akşamleyin ağıllarına getirir, sabahleyin otlaklara götürürken bambaşka bir zevk alırsınız! [6,142]
and for you in them is [the enjoyment of] beauty when you bring them in [for the evening] and when you send them out [to pasture].
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: