来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
添加一条翻译
manteau
palto
最后更新: 2009-07-01 使用频率: 1 质量: 参考: Translated.com
le revêtu d'un manteau!
sûr'a üflendiği gün, doğrusu, o çok çetin bir gün! kâfirlere hiç kolay olmayan bir gün!
最后更新: 2014-07-03 使用频率: 1 质量: 参考: Translated.com
o, toi (muhammad)! le revêtu d'un manteau!
ey bürünüp sarınan (resulüm)!
ils lui ôtèrent ses vêtements, et le couvrirent d`un manteau écarlate.
onu soyup üzerine kırmızı bir kaftan geçirdiler.
最后更新: 2012-05-05 使用频率: 1 质量: 参考: Translated.com
et que celui qui sera dans les champs ne retourne pas en arrière pour prendre son manteau.
tarlada olan, abasını almak için geri dönmesin.
最后更新: 2012-05-05 使用频率: 2 质量: 参考: Translated.com
achija saisit le manteau neuf qu`il avait sur lui, le déchira en douze morceaux,
ahiya üzerindeki giysiyi yırtıp on iki parçaya ayırdı
l`aveugle jeta son manteau, et, se levant d`un bond, vint vers jésus.
adam abasını üstünden atarak ayağa fırladı ve İsanın yanına geldi.
je me revêtais de la justice et je lui servais de vêtement, j`avais ma droiture pour manteau et pour turban.
adalet kaftanım ve sarığımdı sanki.
et comme samuel se tournait pour s`en aller, saül le saisit par le pan de son manteau, qui se déchira.
samuel dönüp gitmeye davranınca, saul onun cüppesinin eteğini tuttu. cüppe yırtıldı.
alors job se leva, déchira son manteau, et se rasa la tête; puis, se jetant par terre, il se prosterna,
bunun üzerine eyüp kalktı, kaftanını yırtıp saçını sakalını kesti, yere kapanıp tapındı.
en ce jour-là, les prophètes rougiront de leurs visions quand ils prophétiseront, et ils ne revêtiront plus un manteau de poil pour mentir.
‹‹o gün her peygamber peygamberlik ederken gördüğü görümden utanacak; insanları aldatmak için çuldan giysi giymeyecek.
et il releva le manteau qu`Élie avait laissé tomber. puis il retourna, et s`arrêta au bord du jourdain;
sonra İlyasın üzerinden düşen cüppeyi alıp geri döndü ve Şeria irmağının kıyısında durdu.
après s`être ainsi moqués de lui, ils lui ôtèrent le manteau, lui remirent ses vêtements, et l`emmenèrent pour le crucifier.
onunla böyle alay ettikten sonra kaftanı üzerinden çıkarıp kendi giysilerini giydirdiler ve çarmıha germeye götürdüler.
il ôta le manteau qu`il portait, pour le donner à david; et il lui donna ses vêtements, même son épée, son arc et sa ceinture.
Üzerinden kaftanını çıkarıp zırhı, kılıcı, yayı ve kuşağıyla birlikte davuta verdi.
la chose parvint au roi de ninive; il se leva de son trône, ôta son manteau, se couvrit d`un sac, et s`assit sur la cendre.
ninova kralı olanları duyunca, tahtından kalkıp kaftanını çıkardı; çula sarınarak küle oturdu.
les soldats tressèrent une couronne d`épines qu`ils posèrent sur sa tête, et ils le revêtirent d`un manteau de pourpre; puis, s`approchant de lui,
askerler de dikenlerden bir taç örüp onun başına geçirdiler. sonra ona mor bir kaftan giydirdiler.