Results for skumring translation from Danish to Turkish

det blev skumring.
hava kararıyordu.

vær tilbage ved skumring.
karanlığa kadar çıkmak yasaktır.

det er den solløse skumring.
güneşsiz alacakaranlık yüzünden.

hvem kalder dem fra skumring?
boz alacakaranlıktan, onları kim çağıracak... yitmiş insanları.

- det er skumring, nar ting er silhuetter.
- alacakaranlık herşey siluet halinde görüldüğü zamandır.

- ja, lige efter. nu er det skumring.
- hemen sonrasında.

l den smukke skumring gǻr de alle ud for...
güzel alacakaranlıkta herkes dışarı mı çıktı?

næste gang kommer vi, når det er skumring.
bir dahakine alacakaranlıkta geliriz.

projektørerne skal være tændt fra skumring til daggry.
ne yapıyorsun?

jeg sad på en mørk veranda fra skumring til daggry.
gün batımından şafağa kadar karanlık bir verandada oturdum.

de havde et daggry, og de vil have en skumring.
gün doğumu olduğu gibi gün batımı da olacaktır.

lægger man skyer og støv til, svarer det til vores skumring
bir de bulutlarını ve tozlarını hesaba katarsak, gördükleri bizdeki alaca karanlık.

jeg er på vej hen til: "udendørs, regnskov, skumring."
"yağmur ormanları, alaca karanlık.

-hvor hurtigt kan det gøres? -vi er færdige inden skumring.
ne kadar hızlı halledebilirsiniz?

"en velsignelse eller en forbandelse, et daggry eller en skumring."
"...ya kutsama ya lanet, ya gün batımı ya şafak."

de stille dage, den stille skumring på landet. glad latter fra negrenes huse. gyldne, varme og trygge dage.
o eski, tembel günler taşranın ılık, sessiz alacakaranlığı evlerden yükselen tiz, yumuşak zenci kahkahaları o günlerin altın sıcaklığı ve güvenliği.

prots forklaring er, at på grund af lysforholdet mellem de to sole så er k-paxianere vant til et lys, der minder om vores skumring.
tabii prot'un açıklamasına göre nedeni gezegenindeki iki güneşin yaydığı ışığın kalitesiymiş. k-paxliler genelde bizim alacakaranlık dediğimiz ışıkta yaşıyorlar.

horkarlens Øje lurer på skumring, han tænker: "intet Øje kan se mig!" og skjuler sit ansigt under en maske.
yüzünü örtüyle gizler.

hvis det her var en rørende, romantisk historie, ville vi naturligvis blive forelskede, og hun ville sige vise og smukke ting, der kun kan blive lært i livets skumring eller noget.
tekrar edeyim dokunaklı bir romantik hikâye olsaydı besbelli aşık olurduk sadece hayatın şafağında öğrenilebilecek tüm o bilge ve güzel şeyleri söylerdi.

"i lyset ved middagstid og om aftenen i skumringen har herren ikke svigtet dig, og han er ej heller misfornøjet."
" kuşluk vaktine and olsun. karardığı zaman geceye and olsun ki rabb'in seni bırakmadı ve sana darılmadı.