Results for man, you also cried with clouds translation from English to Turkish

he cried with joy.
o sevinçle bağırdı.

the sky is covered with clouds.
gökyüzü bulutlarla kaplı.

so i decided to do work with clouds.
bulutlar uzerinde calismaya karar verdim.

do you also like jazz?
sen de jazzdan hoşlanır mısın?

einstein, can you also sing?
einstein, şarkı da söyleyebilir misin?

and you also get hot water.
ayrıca sıcak suda alıyorsunuz.

do you also want a shave?
sen de tıraş olmak ister misin?

so do you also speak english?
sen de İngilizce konuşabiliyor musun?

the day when the sky is cleft with clouds, and the angels are sent down in streams.
göğün bulut kütleleri halinde parçalanacağı ve meleklerin topluca indirildiği gün,

on that day, the heaven is split asunder with clouds and the angels are sent down in majesty,
göğün bulut kütleleri halinde parçalanacağı ve meleklerin topluca indirildiği gün,

and when the unclean spirit had torn him, and cried with a loud voice, he came out of him.
kötü ruh adamı sarstı ve büyük bir çığlık atarak içinden çıktı.

or like darkness in a wide, wide sea, waves surging upon waves, with clouds overhanging, darkness on darkness.
engin denizdeki karanlıklara da benzerlik var. Üst üste dalgaların kapladığı bir deniz.

and the day when the sky will be split asunder with clouds and the angels will be sent down in full.
göğün bulut kütleleri halinde parçalanacağı ve meleklerin topluca indirildiği gün,

but the king covered his face, and the king cried with a loud voice, o my son absalom, o absalom, my son, my son!
kral ise yüzünü örtmüş, yüksek sesle, ‹‹ah oğlum avşalom! avşalom, oğlum, oğlum!›› diye bağırıyordu.

and he kneeled down, and cried with a loud voice, lord, lay not this sin to their charge. and when he had said this, he fell asleep.
sonra diz çökerek yüksek sesle şöyle dedi: ‹‹ya rab, bu günahı onlara yükleme!›› bunu söyledikten sonra gözlerini yaşama kapadı.

or like darkness on a deep ocean covered by waves billowing over waves and overcast with clouds: darkness upon darkness.
engin denizdeki karanlıklara da benzerlik var. Üst üste dalgaların kapladığı bir deniz.

the day the heaven shall be rent asunder with clouds, and angels shall be sent down, descending (in ranks),-
göğün bulut kütleleri halinde parçalanacağı ve meleklerin topluca indirildiği gün,

and when jesus had cried with a loud voice, he said, father, into thy hands i commend my spirit: and having said thus, he gave up the ghost.
İsa yüksek sesle, ‹‹baba, ruhumu ellerine bırakıyorum!›› diye seslendi. bunu söyledikten sonra son nefesini verdi.

and we shaded them with clouds, and we sent down to them manna and quails: ‘eat of the good things we have provided you.’
(ayrıca) üzerlerine bulutla gölge yaptık ve onlara kudret helvasıyle bıldırcın eti indirdik: "size verdiğimiz güzel rızıklardan yeyin!" (dedik). ama onlar (saptılar, haksızlık ettiler.

and we shaded them with clouds, and we sent down upon them manna and quails: “eat of the good things we have provided for you.”
ayrıca onları bulutlarla gölgelendirdik ve üzerlerine menna ve bıldırcın indirdik: "size verdiğim rızıklardan yeyin."