From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
neticede kazandıklarının kötülükleri, başlarına geçti.
dann trafen sie die bosheiten dessen, was sie erwarben.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
neticede onu yalancı saydılar, biz de onları imha ettik.
dann bezichtigten sie ihn der lüge, dann richteten wir sie zugrunde.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
neticede ikisinin âkıbeti de, ebedî kalmak üzere cehenneme girmek oldu.
das ende von beiden war, daß sie nun im feuer sind; darin werden sie ewig weilen.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
İnsanları neticede senin yolundan saptırsınlar diye mi onlara bu imkânı verdin?
unser herr!
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
neticede bu, kendinden öndeki model olan panasonic fz30 kameranın adeta aşil tendonu idi.
das war nämlich achillesferse der fz30, dem vorgängermodell.
Last Update: 2011-07-16
Usage Frequency: 1
Quality:
neticede İsrailoğullarından bir kısmı Îsâ’nın peygamberliğine iman etti, bir kısmı da inkâr etti.
dann verinnerlichte eine gruppe von den kindern israils den iman, und es betrieb kufr eine (andere) gruppe.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
neticede kazandıklarının kötülükleri, başlarına geçti. Şunlardan o zulmedenlerin de kazandıkları kötülükleri başlarına geçecektir.
und das böse dessen, was sie gewirkt hatten, erfaßte sie; und diejenigen von diesen, die unrecht tun, wird (auch) das böse dessen, was sie gewirkt haben, erfassen; und sie können sich dem nicht entziehen.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
neticede ikisinin âkıbeti de, ebedî kalmak üzere cehenneme girmek oldu. İşte zalimlerin cezası budur.
und so wird das ende von beiden sein, daß sie im (höllen)feuer sein werden; ewig werden beide darin bleiben; das ist der lohn der ungerechten.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
ama neticede biz onları bahçelerinden ve pınarlarından, hazinelerinden, servetlerinden ve kendilerince çok değerli makam ve mevkilerinden çıkardık.
dann vertrieben wir sie aus dschannat, quellen,
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
allah’a karşı gelmekten korunun ve bilin ki hepiniz neticede diriltilip o’nun huzurunda toplanacaksınız!
(dies gilt) für den, der gottesfürchtig ist. fürchtet gott und wißt, daß ihr zu ihm versammelt werdet.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
İşte verdiğimiz bunca nimete şükür yerine neticede, böyle nankörlük ederler.Şimdi bir süre eğlenin bakalım, yakında başınıza gelecek âkıbeti öğrenirsiniz.
damit sie dem gegenüber, was wir ihnen gaben, kufr betreibt. also vergnügt euch nur! ihr werdet es noch wissen.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
kalplerinde hastalık olan münafıklar ile kâfirler de neticede: “allah, bu misal ile ne anlatmak istemiş olabilir?” desinler.
auf diese weise führt gott irre, wen er will, und leitet recht, wen er will.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
biz onlardan kimini kimi ile, neticede “allah bula bula aramızdan bunları mı lütfuna lâyık gördü?” desinler diye, işte böyle imtihan ettik.
und so haben wir die einen durch die anderen der versuchung ausgesetzt, damit sie sagen: «hat gott gerade diesen da aus unserer mitte eine wohltat erwiesen?»
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
İnsanları neticede senin yolundan saptırsınlar diye mi onlara bu imkânı verdin? ey bizim büyük rabbimiz, mahvet, sil süpür onların servetlerini ve kalplerini şiddetle sık!
unser herr, lösche ihren besitz aus und schnüre ihre herzen fest, so daß sie nicht glauben, bis sie die schmerzhafte strafe sehen!"
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
kim geri kalırsa, günahlardan korunduğu takdirde, ona da vebal yok. allah’a karşı gelmekten korunun ve bilin ki hepiniz neticede diriltilip o’nun huzurunda toplanacaksınız!
und fürchtet allah und wisset, daß ihr zu ihm geführt werdet.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
allah'a verdikleri sözden dönmeleri ve yalan söylemeyi âdet edinmeleri sebebiyle,allah da bu işlerinin neticesini, kalplerinde kıyamet gününe kadar sürecek bir münafıklık kıldı.
als folge davon setzte er in ihre herzen heuchelei bis zum tag, an dem sie ihm begegnen werden. dies dafür, daß sie gott gegenüber brachen, was sie ihm versprochen hatten, und daß sie logen.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality: