Je was op zoek naar: knife (Engels - Turks)

knife
bıçak

utility knife
maket bıçağı

drop the knife!
bıçağını bırak!

i need a knife.
bana bir bıçak lazım.

yak-3_5 knife
yak-3_5 biÇak

cut it with a knife.
onu bir bıçakla kes.

i've got a knife.
bir bıçağım var.

cut the cake with a knife.
pastayı bir bıçakla kes.

may i borrow your knife?
bıçağını ödünç alabilir miyim?

i confiscated tom's knife.
tom'un bıçağına el koydum.

albert hands me the knife.
albert bıçağı bana veriyor.

does anyone claim this knife?
bu bıçağa sahip çıkan var mı?

(the knife did not hurt ismail)
biz iyileri işte böyle ödüllendiririz!

beneath it is a wonderful knife.
ama, alttaki müthiş bir bıçak.

be careful. that knife is sharp.
dikkatli ol. o bıçak keskindir.

i returned the knife that i borrowed.
Ödünç aldığım bıçağı iade ettim.

the best weapon... would be a knife...
abd ise fransa'ya cephane yardımında bulunuyordu.

he injured himself with a knife yesterday.
dün bir bıçakla kendini yaraladı.

i'm sorry, i dropped my knife.
Üzgünüm, bıçağımı düşürdüm.

could i have a knife and fork, please?
bıçak ve çatal alabilir miyim lütfen?