Je was op zoek naar: sensiz yaşayamam (Turks - Engels)

sensiz yaşayamam.
Һинһеҙ йәшәй алмайым.

sensiz olamam
don’t forget me

sensiz gitmiyorum.
i'm not going without you.

zaman sensiz uzun
time is long without you

ben onsuz yaşayamam.
i can't live without her.

artık onsuz yaşayamam.
i can't live any longer without him.

gerçekten bunu sensiz yapamazdım.
i really couldn't have done this without you.

boston'da sensiz yaşayamazdım.
i couldn't live in boston without you.

ben o tür bir hayat yaşayamam.
i can't live that kind of life.

sensiz bir hayat hayal edemem.
i can't imagine life without you.

teşekkür ederim, bunu sensiz yapamazdım.
thank you, i couldn't do it without you.

sensiz bir hayatı asla hayal edemedim.
i could never imagine a life without you.

Çabuk ol, yoksa uçak sensiz gidecek.
hurry, or the plane will leave you behind.

etrafta özgürce gezemeyeceksem gracanica'da yaşayamam." diyor.
i cannot live in gracanica, if i can't go around freely," she says.

yine sensiz, pop müzik sanatçısı tarkan'ın ilk stüdyo albümüdür.
yine sensiz is the 1992 album of the turkish pop singer tarkan tevetoğlu.

aşkım bende seni çok seviyo ve özlüyorum hep seni düşünüyorum sensiz yapamayacağımı sensiz olamayacağımı anladım canım birtanem benim
i love you so much i love to act and i miss all my dear, i can not be without you, without you i can not think of my sweetheart

karşı olanlar gidişata bakar ve "bu böyle gitmez, ben bu şartlarda yaşayamam!" derler.
that heretics look at the status quo and say, "this will not stand. i can't abide this status quo.

"sadece eğlencesine. kusura bakma sensiz eğleneceğim için" demelisiniz. "yine de gidip yapacağım."
"well, just for the fun of it. sorry for having fun without you," is what you should say. "i'll just go ahead and do it anyway."

ne? biraz çorba ve kereviz, yiyeceğim bütün şey bu mu? ben bir zen rahip değilim.ben böyle bir kemer sıkma diyetiyle yaşayamam.
what? a little soup and celery is all i get? i'm not a zen monk. i can't survive on an austerity diet like this.

arkasından 2000 yılında john cusack'in başrolünde oynadığı "high fidelity" (sensiz olmaz) gelmiştir; bu filmde hikâyenin geçtiği mekanlar londra'dan chicago'ya taşınmıştır.
it was followed by "high fidelity" in 2000, starring john cusack; this adaptation was notable in that the action was shifted from london to chicago.