A partir de tradutores profissionais, empresas, páginas da web e repositórios de traduções disponíveis gratuitamente
"rather it is a serious case of persecutions, extermination and deportation."
yargıç, "bu daha çok ciddi bir zulüm, toplu katliam ve sınırdışı etme davasıdır," diye konustu.
tuka was one of the main forces behind the deportation of slovak jews to nazi concentration camps in german occupied poland.
tuka, alman işgali altındaki polonya'da nazi toplama kamplarına slovak yahudilerinin sürgününün arkasındaki ana kuvvetlerinden biriydi.
he is also charged in connection with abetting murders and the deportation of civilians in the northwest krajina region from 1990 to 1992.
klikoviç, 1990- 1992 yılları arasında kuzeybatıdaki krajina bölgesinde sivillerin öldürülmesi ve sınır dıÅı edilmelerini teÅvik etmekle de suçlanıyor.
the dismissal came amid allegations that sadovic obstructed the deportation of islamic radicals from bosnia and herzegovina (bih).
görevden alma, sadoviç'in radikal İslamcıların bosna-hersek'ten (bh) sınır dışı edilmelerini engellediği yönündeki iddialar üzerine gerçekleşti.
as such, he is held responsible for the unlawful killings of at least 150 krajina serbs and the forced deportation of up to 200,000 others.
bu yüzden de en az 150 krajinalı sırp'ın kanunsuz şekilde öldürülmesi ve 200 bin kadarının zorla sürülmesinden sorumlu tutuluyor.
once the panel proves that a certain decision on granting citizenship by the previous administration was illegal, the individual will have to leave bih within 15 days or face deportation.
bu kurulun eski yönetim tarafından verilmiÅ olan bir vatandaÅlık hakkının yasa dıÅı olduÄunu ispatlaması durumunda, ilgili kiÅinin 15 gün içinde ülkeyi terk etmesi gerekecek, bu süreyi geçirenler ise sınırdıÅı edilecek.
he added that a new law on citizenship and refugee status is now in parliament and will considerably shorten the time frame between an appeal being filed regarding a deportation decision and a court ruling on that appeal.
mektiç, vatandaÅlık ve mülteci statüsüyle ilgili yeni bir yasanın Åu anda parlamentoda olduÄunu ve bir sınır dıÅı kararına itiraz etmekle bu itiraza iliÅkin mahkeme kararı arasında geçen zamanı belirgin derecede kısaltacaÄını da sözlerine ekledi.
during 1940 and 1941, the murder of large numbers of jews in german-occupied poland continued, and the deportation of jews to the general government was undertaken.
1940 ve 1941 boyunca, çok sayıda yahudinin işgal altındaki polonya’da katledilmesi süreci ve genel hükûmet bölgesine yahudilerin sürülme süreci devam etti.
mladic indictments: genocide, complicity in genocide, persecutions, extermination, murder, deportation, inhumane acts, taking of hostages.
mladiç aleyhindeki suçlamalar: soykırım, soykırıma iştirak, zulüm, cinayet, imha, sürme, insanlık dışı eylemler, rehin almak.
angering turkish nationalists with his outspoken position that the 1915 massacre and deportation of as many as 1.5 million ethnic armenians as the ottoman empire collapsed constituted genocide, dink was shot dead outside his office in istanbul on 19 january 2007.
1915'de osmanlı İmparatorluğu tarafından gerçekleştirilen soykırım ve 1.5 milyon ermeni'nin tehciri ile ilgili düşünceleri nedeniyle milliyetçi türkleri kızdıran hrant dink, 19 ocak 2007'de iş yerinin önünde vurularak öldürüldü.
the two retired generals have been indicted for what prosecutors described as the "deportation and/or displacement of tens of thousands of krajina serbs" during a military operation in 1995.
İki emekli general, 1995 yılında gerçekleÅen bir askeri operasyonda savcıların deyimiyle "krajinalı on binlerce sırp'ın sınır dıÅı ve/veya yerlerinden edilmeleri" yle suçlanıyor.
in june 2007, the tribunal convicted martic of persecution, murder, the deportation of non-serbs in croatia and other crimes against humanity, as well as violations of the laws and customs of war.
haziran 2007'de mahkeme martiç'i hırvatistan'daki sırp harici nüfusa yönelik zulüm, cinayet ve sürme suçlarının yanı sıra insanlık suçlarından ve savaÅ yasa ve geleneklerini ihlal etmekten suçlu bulmuÅtu.
"accurate identification of trafficking cases and conflation of human trafficking with other criminal activities continued to be problems, raising the risk that unidentified trafficking victims could face continued exploitation or deportation, and not benefit from assistance," the report said.
raporda, "kaçakçılık olaylarının doğru şekilde tespiti ve insan kaçakçılığının diğer suç faaliyetleriyle birleştirilmesi sorun yaratmaya devam ederek, tespit edilmemiş kaçakçılık mağdurlarının devam eden sömürü veya sınır dışı edilmeyle karşılaşma ve yardımdan faydalanamama riskini artırdığı" ileri sürüldü.