Você procurou por: saldırmak (Turco - Alemão)

Contribuições humanas

A partir de tradutores profissionais, empresas, páginas da web e repositórios de traduções disponíveis gratuitamente

Adicionar uma tradução

Turco

Alemão

Informações

Turco

saldırmak

Alemão

angreifen

Última atualização: 2009-07-01
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Referência: Translated.com

Turco

değişkenlere özelleştirilmiş bir html sayfası ile saldırmak

Alemão

variablen mit einer eigenen html seite angreifen

Última atualização: 2011-10-24
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Referência: Translated.com

Turco

ama firavun ve askerleri zulmetmek ve saldırmak üzere onları takip etti.

Alemão

da verfolgten sie der pharao und seine truppen in auflehnung und Übertretung.

Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Referência: Translated.com

Turco

firavun, düşmanca saldırmak için derhal adamlarını ve askerlerini arkalarına düşürdü.

Alemão

da verfolgten sie der pharao und seine truppen in auflehnung und Übertretung.

Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Referência: Translated.com

Turco

kral davutla İsrailliler yevus diye bilinen yeruşalime saldırmak için yola çıktılar. orada yaşayan yevuslular

Alemão

und david zog hin und das ganze israel gen jerusalem, das ist jebus; denn die jebusiter wohnten daselbst im lande.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Referência: Translated.com

Turco

İsrail oğullarını denizden geçirdik, fir'avn ve askerleri de zulmetmek ve saldırmak için onların arkalarına düştü.

Alemão

dann ließen wir die kinder israils das meer überqueren. pharao und seine soldaten sind ihnen dann aus Übertretung und feindseligkeit gefolgt.

Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Referência: Translated.com

Turco

moavlılar kralların kendilerine saldırmak üzere yola çıktıklarını duydular. genç, yaşlı eli silah tutan herkes bir araya toplanıp sınırda beklemeye başladı.

Alemão

da aber alle moabiter hörten, daß die könige heraufzogen, wider sie zu streiten, beriefen sie alle, die zur rüstung alt genug und darüber waren, und traten an die grenze.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Referência: Translated.com

Turco

edom kralı yine, ‹‹geçmeyeceksiniz!›› yanıtını verdi. edomlular İsraillilere saldırmak üzere kalabalık ve güçlü bir orduyla yola çıktılar.

Alemão

er aber sprach: du sollst nicht herdurchziehen. und die edomiter zogen aus, ihnen entgegen, mit mächtigem volk und starker hand.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Referência: Translated.com

Turco

o halde onlar, sizden uzak dururlar, sizinle savaşmazlar ve sizinle barış içinde yaşamak isterlerse, allah size, onlara saldırmak için bir yol vermemiştir.

Alemão

darum, wenn sie sich von euch fernhalten und nicht gegen euch kämpfen, sondern euch frieden bieten; dann hat allah euch keinen grund gegen sie gegeben.

Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Referência: Translated.com

Turco

siz iyilik etmek, fenalıktan sakınmak hususunda birbirinizle yardımlaşın, günah işlemek ve başkasına saldırmak hususunda birbirinizi desteklemeyin. allah’a karşı gelmekten sakının.

Alemão

helft einander zur frömmigkeit und gottesfurcht, und helft einander nicht zur sünde und Übertretung.

Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Referência: Translated.com

Turco

beklenmedik bir anda ilin zengin bölgelerine saldırıp babalarının, atalarının yapmadığı şeyleri yapacak. adamlarına yağma ve çapul malı, servetler dağıtacak. kalelere saldırmak için düzenler kuracak, ama bu uzun sürmeyecek.

Alemão

und es wird ihm gelingen, daß er in die besten städte des landes kommen wird; und wird's also ausrichten, wie es weder seine väter noch seine voreltern tun konnten, mit rauben, plündern und ausbeuten; und wird nach den allerfestesten städten trachten, und das eine zeitlang.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Referência: Translated.com

Turco

ama firavun ve askerleri zulmetmek ve saldırmak üzere onları takip etti. nihayet (denizde) boğulma haline gelince, (firavun:) "gerçekten, İsrailoğullarının inandığı tanrı'dan başka tanrı olmadığına ben de iman ettim.

Alemão

da verfolgten sie fir'aun und seine heerscharen in auflehnung und Übertretung, bis daß, als er vom ertrinken erfaßt wurde, er sagte: "ich glaube, daß es keinen gott gibt außer dem, an den die kinder isra'ils glauben.

Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Referência: Translated.com
Aviso: contém formatação HTML invisível

Consiga uma tradução melhor através
7,777,244,924 de colaborações humanas

Usuários estão solicitando auxílio neste momento:



Utilizamos cookies para aprimorar sua experiência. Se avançar no acesso a este site, você estará concordando com o uso dos nossos cookies. Saiba mais. OK