You searched for: الصبي (Arabiska - Turkiska)

Datoröversättning

Att försöka lära sig översätta från mänskliga översättningsexempel.

Arabic

Turkish

Info

Arabic

الصبي

Turkish

 

Från: Maskinöversättning
Föreslå en bättre översättning
Kvalitet:

Mänskliga bidrag

Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.

Lägg till en översättning

Arabiska

Turkiska

Info

Arabiska

فقام واخذ الصبي وامه ليلا وانصرف الى مصر.

Turkiska

böylece yusuf kalktı, aynı gece çocukla annesini alıp mısıra doğru yola çıktı.

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

فلما رأوه اخبروا بالكلام الذي قيل لهم عن هذا الصبي.

Turkiska

onları görünce, çocukla ilgili kendilerine anlatılanları bildirdiler.

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

فقال منوح. عند مجيء كلامك ماذا يكون حكم الصبي ومعاملته.

Turkiska

manoah, ‹‹söylediklerin yerine geldiğinde, çocuğun yaşamı ve göreviyle ilgili yargı ne olacak?›› diye sordu.

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

واما الصبي صموئيل فتزايد نموا وصلاحا لدى الرب والناس ايضا

Turkiska

bu arada giderek büyüyen genç samuel rabbin de halkın da beğenisini kazanmaktaydı.

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

لاجل هذا الصبي صلّيت فاعطاني الرب سؤلي الذي سألته من لدنه.

Turkiska

‹‹bu çocuk için yakarmıştım; rab dileğimi yerine getirdi.

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

فولدت المرأة ابنا ودعت اسمه شمشون. فكبر الصبي وباركه الرب.

Turkiska

ve kadın bir erkek çocuk doğurdu. adını Şimşon koydu. Çocuk büyüyüp gelişti. rab de onu kutsadı.

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

فسأل داود الله من اجل الصبي وصام داود صوما ودخل وبات مضطجعا على الارض.

Turkiska

davut çocuk için tanrıya yalvarıp oruç tuttu; evine gidip gecelerini yerde yatarak geçirdi.

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

اما الصبي فكان ينمو ويتقوى بالروح وكان في البراري الى يوم ظهوره لاسرائيل

Turkiska

Çocuk büyüyor, ruhsal yönden güçleniyordu. İsrail halkına görüneceği güne dek ıssız yerlerde yaşadı.

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

فقالت ام الصبي حيّ هو الرب وحية هي نفسك انني لا اتركك. فقام وتبعها.

Turkiska

Çocuğun annesi, ‹‹yaşayan rabbin adıyla başın üzerine ant içerim ki, senden ayrılmayacağım›› dedi. sonra gehaziyle birlikte yola çıktı.

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

لانه قبل ان يعرف الصبي ان يدعو يا ابي ويا امي تحمل ثروة دمشق وغنيمة السامرة قدام ملك اشور

Turkiska

‹‹Çocuk daha ‹anne, baba› demesini öğrenmeden, Şamın serveti ve samiriyenin ganimeti asur kralına götürülecek.››

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

فاودعها جميع السامعين في قلوبهم قائلين اترى ماذا يكون هذا الصبي. وكانت يد الرب معه

Turkiska

duyan herkes derin derin düşünüyor, ‹‹acaba bu çocuk ne olacak?›› diyordu. Çünkü rab onunla birlikteydi.

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

وبينما هو آت مزقه الشيطان وصرعه. فانتهر يسوع الروح النجس وشفى الصبي وسلمه الى ابيه.

Turkiska

Çocuk daha İsaya yaklaşırken cin onu yere vurup şiddetle sarstı. ama İsa kötü ruhu azarladı, çocuğu iyileştirerek babasına geri verdi.

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

بالايمان موسى بعد ما ولد اخفاه ابواه ثلاثة اشهر لانهما رأيا الصبي جميلا ولم يخشيا امر الملك.

Turkiska

musa doğduğunda annesiyle babası onu imanla üç ay gizlediler. Çünkü çocuğun güzel olduğunu gördüler ve kralın fermanından korkmadılar.

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

ثم عاد وتمشى في البيت تارة الى هنا وتارة الى هناك وصعد وتمدّد عليه فعطس الصبي سبع مرّات ثم فتح الصبي عينيه.

Turkiska

elişa kalkıp odanın içinde sağa sola gezindi, sonra yine dönüp çocuğun üzerine kapandı. Çocuk yedi kez aksırdı ve gözlerini açtı.

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

ثم ارسلهم الى بيت لحم وقال اذهبوا وافحصوا بالتدقيق عن الصبي. ومتى وجدتموه فاخبروني لكي آتي انا ايضا واسجد له.

Turkiska

‹‹gidin, çocuğu dikkatle arayın, bulunca bana haber verin, ben de gelip ona tapınayım›› diyerek onları beytleheme gönderdi.

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

فقال لجيحزي اشدد حقويك وخذ عكّازي بيدك وانطلق واذا صادفت احد فلا تباركه وان باركك احد فلا تجبه. وضع عكّازي على وجه الصبي.

Turkiska

elişa gehaziye, ‹‹hemen kemerini kuşan, değneğimi al, koş›› dedi, ‹‹biriyle karşılaşırsan selam verme, biri seni selamlarsa karşılık verme. git, değneğimi çocuğun yüzüne tut.››

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

وأتوا الى البيت ورأوا الصبي مع مريم امه. فخروا وسجدوا له. ثم فتحوا كنوزهم وقدموا له هدايا ذهبا ولبانا ومرّا.

Turkiska

eve girip çocuğu annesi meryemle birlikte görünce yere kapanarak ona tapındılar. hazinelerini açıp ona armağan olarak altın, günnük ve mür sundular.

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

وبعدما انصرفوا اذا ملاك الرب قد ظهر ليوسف في حلم قائلا قم وخذ الصبي وامه واهرب الى مصر وكن هناك حتى اقول لك. لان هيرودس مزمع ان يطلب الصبي ليهلكه.

Turkiska

yıldızbilimciler gittikten sonra rabbin bir meleği yusufa rüyada görünerek, ‹‹kalk!›› dedi, ‹‹Çocukla annesini al, mısıra kaç. ben sana haber verinceye dek orada kal. Çünkü hirodes öldürmek için çocuğu aratacak.››

Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Arabiska

صبي

Turkiska

oğlan

Senast uppdaterad: 2015-05-20
Användningsfrekvens: 6
Kvalitet:

Referens: Wikipedia

Få en bättre översättning med
7,734,423,625 mänskliga bidrag

Användare ber nu om hjälp:



Vi använder cookies för att förbättra din upplevelse. Genom att fortsätta besöka den här webbplatsen godkänner du vår användning av cookies. Läs mer. OK