İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
bir haksızlığa uğradıkları zaman, yardımlaşırlar.
i dla tych; którzy udzielają sobie pomocy, kiedy dosięgnie ich krzywda.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
suçlu-günahkarların uğradıkları sona bir bak işte.
popatrz więc, jaki był ostateczny koniec grzeszników!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
bir zulüm ve saldırıya uğradıkları zaman kendilerini savunurlar.
i dla tych; którzy udzielają sobie pomocy, kiedy dosięgnie ich krzywda.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonucu görün.
wędrujcie po ziemi i popatrzcie, jaki był ostateczny koniec tych, którzy zadawali kłam!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
onlar, bir zulüm ve saldırıya uğradıkları zaman birbirleriyle yardımlaşırlar.
i dla tych; którzy udzielają sobie pomocy, kiedy dosięgnie ich krzywda.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
onlara acırsan ve uğradıkları zararı giderirsen gene azgınlıklarında şaşkıncasına ısrar edip giderler.
a jeślibyśmy okazali im miłosierdzie i jeślibyśmy odsunęli od nich zło, to oni z pewnością trwaliby uporczywie w swoim buncie, błądząc na oślep.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
artık az gülsünler de çok ağlasınlar; bu da kazandıkları suç yüzünden uğradıkları cezadır.
niech oni się pośmieją troszkę i niech wiele popłaczą - jako zapłata za to, co oni zarobili!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
o inanan, ey kavmim dedi, ben bir bölük ümmetin uğradıkları azaba uğrayacaksınız diye korkuyorum.
i powiedział ten, który uwierzył: "o ludu mój! boję się dla was dnia, podobnego do dnia frakcji;
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
bundan dolayı yeryüzünde gezip-dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonuç nasıl oldu bir görün.
wędrujcie więc po ziemi i patrzcie, jaki był ostateczny koniec tych, którzy oskarżali o kłamstwo!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
onlar, kendilerinden önce gelmiş geçmiş olanların uğradıkları felaket günleri gibisinden başkasını mı bekliyorlar?
czegoż oni oczekują, jeśli nie dni podobnych do tych, które już przeżyli ludzie przed nimi?
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
onlar, kendilerinden önce gelip geçenlerin uğradıkları felaket günlerine benzer günlerden başka bir şey mi bekliyorlar?
czegoż oni oczekują, jeśli nie dni podobnych do tych, które już przeżyli ludzie przed nimi?
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
sonra kötülük yapanların uğradıkları son, allah'ın ayetlerini yalanlamaları ve alay konusu edinmeleri dolayısıyla çok kötü oldu.
ostatecznym końcem tych, którzy czynili zło, będzie jeszcze coś gorszego, ponieważ oni za kłamstwo uznali znaki boga i wyśmiewali się z nich.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
yoksa siz, kendinizden önce gelip geçenlerin hali (uğradıkları sıkıntılar) başınıza gelmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız?
czy wy sądzicie, że wejdziecie do ogrodu, kiedy jeszcze nie doświadczyliście tego, czego doświadczyli ci, którzy już przeminęli przed wami?
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
orada, uğradıkları gamdan ne zaman çıkmak isteseler her defasında oraya geri çevrilirler: "yakıcı azabı tadın" denir.
ilekroć będą chcieli wyjść stamtąd, udręczeni cierpieniem, będą tam zawracani: "zakosztujcie kary ognia palącego!"
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
kim zulme uğradıktan sonra nusret bulur (hakkını alır)sa, artık onlar için aleyhlerinde bir yol yoktur.
a na tych, którzy szukają pomocy po doznaniu niesprawiedliwości - nie ma żadnego sposobu.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: