검색어: mellem (노르웨이어 - 터키어)

mellem friedrich's tenner.
- friedrich'in dişlerine. - liesl, iyi misin?

fjernstyrt, mellem 01.00 og 04.00.
uzaktan erişim ile, gece yarısı 1:00 ve 4:00 arası.

dette er forskjellen mellem deg og francesco.
İşte seninle francesco arasındaki en büyük fark .

jeg kan allerede merke sanden mellem tærne mine.
Şimdiden kumları hissedebiliyorum.

dette land skal i dele mellem eder efter israels stammer.
‹‹bu ülkeyi İsrail oymaklarına göre aranızda paylaşacaksınız.

de deler mine klær mellem sig og kaster lodd om min kjortel.
ey gücüm benim, yardımıma koş!

han lar kilder springe frem i dalene; mellem fjellene går de.
dağların arasından akar.

da skal menigheten dømme mellem drapsmannen og blodhevneren efter disse lover.
topluluk adam öldürenle kan öcünü alacak kişi arasında şu kurallar uyarınca karar verecek:

hva som enn har skedd mellem våre fedre, har ikke noe med oss å gjøre.
babalarımızın arasında ne olduysa bunun bizimle bir ilgisi yok.

det blev også en trette mellem dem om hvem av dem skulde gjelde for å være størst.
ayrıca aralarında hangisinin en üstün sayılacağı konusunda bir çekişme oldu.

det ene lam skal du ofre om morgenen, og det andre skal du ofre mellem de to aftenstunder,
kuzunun birini sabah, öbürünü akşamüstü sunun.

hvis du beholder den, når vi en dag vender ryggen til... vil vi være mellem tennene dens.
bu şeyi beslersin, bir gün arkamızı döndüğümüzde bizi dişlerinin arasından kürdanla temizlerler.

bredden av den vegg sidekammerne hadde utad, var fem alen, og den frie plass mellem husets sidekammere
yan odaların dış duvarının kalınlığı beş arşındı. tapınağın yan odaları ile kâhin odaları arasındaki açık alanın genişliği tapınak çevresi boyunca yirmi arşındı.

da han sa dette, blev det strid mellem fariseerne og sadduseerne, og hopen blev innbyrdes uenig.
pavlusun bu sözü üzerine ferisilerle sadukiler çekişmeye başladılar, kurul ikiye bölündü.

alt som fantes mellem kades-barnea og gasa, og hele gosenlandet like til gibeon slo han under sig.
kadeş-barneadan gazzeye kadar, givona kadar uzanan bütün goşen bölgesini egemenliği altına aldı.

da sendte gud en ond ånd, som satte splid mellem abimelek og sikems menn, og sikems menn falt fra abimelek.
sonra tanrı avimelekle Şekem halkını birbirine düşürdü; halk avimeleke başkaldırdı.

da skal i atter se forskjell mellem den rettferdige og den ugudelige, mellem den som tjener gud, og den som ikke tjener ham.
o zaman siz doğru kişiyle kötü kişi, tanrı'ya kulluk edenle etmeyen arasındaki ayrımı yine göreceksiniz.››

da sa laban: denne røs skal være et vidne mellem mig og dig idag. derfor kalte de den gal-ed,
lavan, ‹‹bu yığın bugün aramızda tanık olsun›› dedi. bu yüzden yığına galet adı verildi.

derfor sier herren, israels gud, så til dem: se, jeg kommer og vil dømme mellem de fete får og de magre får.
‹‹ ‹bu nedenle egemen rab onlara şöyle diyor: semiz koyunla cılız koyun arasında ben kendim yargıçlık yapacağım.

og si: hvad er din mor? en løvinne. mellem løver hvilte hun; blandt unge løver opfødde hun sine unger.
yavrularını beslerdi.